3 Aralık 2016 Cumartesi
Bugün neden blog açma gereği duydum ondan bahsetmek istiyorum. Öncelikle bu fikri bana üniversiteden arkadaşım ve bacanak olamadığımız Bacanağım Serkan bana verdi. Kendisi Antalyada kişisel gelişim eğitmeni. "Fikirlerin sende kalmasın paylaş ve arşivle" dedi bana. Bende işyerinde yaşadığım bazı tecrübeleri hatırladım. Mesela oda arkadaşım (isim vermeyeyim.telif hakkı isteyebilir) sürekli bana dolar ne olur diye soruyordu. Bende 2,76 ları bekle. Oralardan al, 3,30 sonra 3,80 seviyelerini bekle dedim. Ama o sonuca odaklandı. 2,90 seviyelerinden acele ederek aldı. Ben 2,76 ya düşmesini bekle dedimiştim kendine. O doların gideceği seviyeleri hayal ederek acele etti. O zamana göre pahalı aldı. Aldıktan sonra 2,76 lara düştü.Panikledi. Aldığı fiyata gelince risk almak istemedi, yaşadığı adrenalin yanına kâr kaldı ve sattı. Burada dolar olur, ev olur, domates olur, alacağınız her ne ise alım noktasının ne kadar iyi olursa insan psikolojisinin ne kadar rahat olacağını tecrübe ettik. Tabiki bir tavsiye istiyorsak, tavsiye istediğimiz kişinin dediklerini dikkate almamız gertiğini öğrendik. Bu yaşanmışlık üzerinden yaklaşık 6 ay geçti. Dolarda yaşananlar ortada. Diger iş arkadaşım ise Halim abi. O telif hakkı istemeyeceğinden ismini vermeme mahsur yok sanırım. İş yerinde yaptığımız sabah kahvaltılarında Sürekli bana doları kaçta alalım. Dolar ne olacak diye soru sorar. En son sorduğunda 3,12 seviyelerindeydi. Yaklaşık 2 ay önce. Bu seviyelerde aldın aldın yoksa tren kaçar dedim. Aslında Halim abi de 2,76 lardan alabilirdi. Ama bana güvenmedi. Sonra bana haber verdi 3,18 den almış. Doların ne seviyelerde olduğunu bugün izliyoruz. Tabi halim abide tam güvenmemiş olacakki alabileceği miktarın yarısıyla dolar almış. Tamamını almaya çekinmiş. Bu aralar ah vah etsede tren kaçtı birkere. İşte bu yaşadıklarıma binaen tecrübelerimi ve bilgilerimi paylaşabileceğim, daha geniş kitlelere ulaşabileceğim, fikirlerime ihtiyacı olan ve uygulayacak insanların olacağı ümidiyle bu blog çalışmasını yapmaya karar verdim. Sadece sabah kahvaltısında dar bir kitleye değil,daha geniş bir kitleye ulaşmak ümidiyle bu girişime "vira bismillah" dedik.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder