1997 yıllarında öğrenciydim. Ve harçlığımı çıkarmak için Memleketim Diyarbakırdan walkman, hesap makinesi, şarjlı pil vs. getirerek üzerine bir miktar kar payı koyarak satmak süretiyle kendi çapımda ticaret yapıyordum. Sonra bir süre öğrenciler arasında bayağı popüler olan, kaşeli kalem siparişi işine başladım. Siparişleri alıp, bu siparişleri ögrencilere ve yakınlarına sattım.
1998 yılında, borsada ilk yatırımı mı yapmaya karar verdim. Ticaretten elde ettiğim kazancımı dergilerden ve gazetelerden keşfettiğim "Raks elektrikli ev aletleri" denen hisseye yatırdım ve ilk kazancımı sağladım. %150 kazanmıştım. Ne kadar para yatırdığımı hatırlamıyorum. Ama bayağı sevinmiştim. Daha sonra PETKİM ve TUPRAŞ hisselerinden %100-160 arası kazandım. İşler iyi gidiyordu. Fazla param yoktu ama kazanabiliyordum. 1999 yılında yine dergilerden ve gazetelerden tanıdığım TRNSK (Transtürk Holding) hissesini almaya karar verdim. Kararımı verirken biraz duygusal davranarak, Galatasaraylı olmam nedeniyle biraz düşünmeden kararımı verdim. Çünkü bu hisse Galatasaray Başkanı Faruk Sürene aitti. Bu bana hayatımın ilk borsa dersini almama neden olacak bir karardı. Ve kararımı verdim, haftalık %150 kazandıran, ancak %500 düştüğünü sonradan gördüğüm bu hisseyi almaya karar verdim ve aldım. Ancak düşmeye devam etmekteydi, tüm paramı bu hisseye yatırmıştım. Hisse düştü, düştü, düştü......Sonra hayatımın ilk borsa terimini öğrendim. "Gözaltı pazarı...." İyi birşey olmadığını o zaman öğrendim, ögrendiğim ikinci şey ise artık bu hisseyi unutmam gerektiği ve uzun bir süre borsaya bulaşmamam gerektiğiydi. Ve bende böyle yaptım....Unuttum.....
Taki 2011 yılına kadar.... 2011 yılında bir ara unuttuğum, ancak yatırdığım parayı hiç unutamadığım TRNSK hisse senedine bakmak aklıma geldi. Birde ne göreyim 2 tl den aldığım, 0,2 tl ye düşen hisse yükselmiş, 0,8 TL ye çıkmıştı. Bu 3 kat yükselmek demekti. Ancak buna rağmen maliyetime yüksek olduğundan hala zarardaydım. Bir daha bu seviyelere gelmeyeceğini düşünerek hissemi satma kararı aldım. Borsada 3'üncü dersimi de bu sayede almıştım. 3'üncü ders " Düşen hisse düşerken alınmaz, yükselen hisse yükselirken satılmaz". Bu eğitimi yine acı bir tecrübeyle almıştım. Bir süre sonra 0,8 TL den sattığım hissem 2 tl ye yani maliyetime gelmişti. Ancak o hisse benim değildi artık. Ellerin olmuştu.....
Yaşadığım bu tecrübeler sonucunda, bende piyasanın bu durumunu göz önünde bulundurarak, bu kadar para trafiği ve bu trafiği yönetenlerin (Büyük para sahipleri, hayal bile edemeyeceğiniz kadar büyük yatırımcılar) işlerini şansa bırakmayacağını düşünerek, bu işlerin bir kural dahilinde yapılması gerektiğini düşündüm. Karar verdim, paramı kendim yönetmeliydim, Ve borsanın ve paranın bu kuralını bulmak için araştırmalarıma başladım.
1998 yılında, borsada ilk yatırımı mı yapmaya karar verdim. Ticaretten elde ettiğim kazancımı dergilerden ve gazetelerden keşfettiğim "Raks elektrikli ev aletleri" denen hisseye yatırdım ve ilk kazancımı sağladım. %150 kazanmıştım. Ne kadar para yatırdığımı hatırlamıyorum. Ama bayağı sevinmiştim. Daha sonra PETKİM ve TUPRAŞ hisselerinden %100-160 arası kazandım. İşler iyi gidiyordu. Fazla param yoktu ama kazanabiliyordum. 1999 yılında yine dergilerden ve gazetelerden tanıdığım TRNSK (Transtürk Holding) hissesini almaya karar verdim. Kararımı verirken biraz duygusal davranarak, Galatasaraylı olmam nedeniyle biraz düşünmeden kararımı verdim. Çünkü bu hisse Galatasaray Başkanı Faruk Sürene aitti. Bu bana hayatımın ilk borsa dersini almama neden olacak bir karardı. Ve kararımı verdim, haftalık %150 kazandıran, ancak %500 düştüğünü sonradan gördüğüm bu hisseyi almaya karar verdim ve aldım. Ancak düşmeye devam etmekteydi, tüm paramı bu hisseye yatırmıştım. Hisse düştü, düştü, düştü......Sonra hayatımın ilk borsa terimini öğrendim. "Gözaltı pazarı...." İyi birşey olmadığını o zaman öğrendim, ögrendiğim ikinci şey ise artık bu hisseyi unutmam gerektiği ve uzun bir süre borsaya bulaşmamam gerektiğiydi. Ve bende böyle yaptım....Unuttum.....
Taki 2011 yılına kadar.... 2011 yılında bir ara unuttuğum, ancak yatırdığım parayı hiç unutamadığım TRNSK hisse senedine bakmak aklıma geldi. Birde ne göreyim 2 tl den aldığım, 0,2 tl ye düşen hisse yükselmiş, 0,8 TL ye çıkmıştı. Bu 3 kat yükselmek demekti. Ancak buna rağmen maliyetime yüksek olduğundan hala zarardaydım. Bir daha bu seviyelere gelmeyeceğini düşünerek hissemi satma kararı aldım. Borsada 3'üncü dersimi de bu sayede almıştım. 3'üncü ders " Düşen hisse düşerken alınmaz, yükselen hisse yükselirken satılmaz". Bu eğitimi yine acı bir tecrübeyle almıştım. Bir süre sonra 0,8 TL den sattığım hissem 2 tl ye yani maliyetime gelmişti. Ancak o hisse benim değildi artık. Ellerin olmuştu.....
Yaşadığım bu tecrübeler sonucunda, bende piyasanın bu durumunu göz önünde bulundurarak, bu kadar para trafiği ve bu trafiği yönetenlerin (Büyük para sahipleri, hayal bile edemeyeceğiniz kadar büyük yatırımcılar) işlerini şansa bırakmayacağını düşünerek, bu işlerin bir kural dahilinde yapılması gerektiğini düşündüm. Karar verdim, paramı kendim yönetmeliydim, Ve borsanın ve paranın bu kuralını bulmak için araştırmalarıma başladım.

Takipteyim
YanıtlaSil